TÜRKİYE BİLİŞİM DERNEĞİ
SONUÇ RAPORU
3-5 Aralık 2015
ATO Congresium, Ankara, Türkiye
BİLİŞİM 2015
TBD 32. ULUSAL BİLİŞİM KURULTAYI SONUÇ RAPORU
Yayımcı Adı
TÜRKİYE BİLİŞİM DERNEĞİ
Ceyhun Atuf Kansu Cad., 1246 Sk. No: 4/17 Balgat – ANKARA
Tel: +90 (312) 473 8215 (pbx) Faks: +90 (312) 473 8216
tbd-merkez@tbd.org.tr
Yayın Tarihi
Ocak 2016, Ankara
Raportörler
Aslıhan BOZKURT
Birsen Aytaç IŞIK
Bora GÜNGÖREN
Burcu Türkinan GÖKTÜRK
Cumhur ERCAN
Erdal NANECİ
Ersin TAŞÇI
Evrim Oya GÜNER
Funda KOYUNCU
Hülya YARDIMOĞLU
İ. Nejat ÇERÇİ
Refia KARACA
Selçuk KAVASOĞLU
Editörler
Ahmet PEKEL
Ertan BARUT
Evrim Oya GÜNER
TBD Yayın Numarası : 2016 / 01
ISBN :
Bu kitapta yer alan oturum metinleri konferansın konu başlıklarına uygun olarak raportörler tarafından hazırlanmıştır. Oturum özetleri yazarların kendi fikirlerini yansıtır ve herhangi bir değişiklik yapılmadan aynı şekilde basılmıştır. Bu kitaptaki yazarların görüşlerinden Türkiye Bilişim Derneği sorumlu değildir.
© Bu kitabın herhangi bir kısmı veya tamamı Türkiye Bilişim Derneği’nin önceden yazılı ve onaylı izin alınmadan her hangi bir formda veya elektronik, mekanik, fotokopi kayıt veya diğer bir yöntemle tekrar çoğaltılamaz, herhangi bir alanda saklanamaz, transfer edilemez. Tüm hakları Türkiye Bilişim Derneği’ne aittir. Bütün hakları saklıdır.
BİLİŞİM 2015
TBD 32. ULUSAL BİLİŞİM KURULTAYI SONUÇ RAPORU
KURULLAR
TBD YÖNETİM KURULU
TBD BİLİŞİM’2015 ETKİNLİK YÜRÜTME KURULU
TBD BİLİŞİM’2015 PROGRAM KURULU
BİLİŞİM’2015 BİLDİRİ DEĞERLENDİRME KURULU
BİLİŞİM’2015 ORGANİZASYON ve DESTEK EKİBİ
Bilişim Sektörünün Değerli Temsilcileri
Dijital Türkiye Platformu’nun başlattığı “Sayısal Gündem 2020” çalışmalarını da kapsayan “Ulusal Bilişim Kurultayı” bütün sektörler tarafından ilgiyle takip edilen, ülkemizin en büyük bilişim etkinliklerinden birisidir.
Türkiye Bilişim Derneği tarafından her yıl düzenlenmekte olan “Ulusal Bilişim Kurultayı” 3-5 Aralık 2015 tarihlerinde “Bilişim ve Yaşam” ana temasıyla gerçekleştirilmiştir.
Bilişim Kurultayında en üst düzeyde temsil edilen sektör paydaşları, karar vericiler ve konunun uzmanları, bugünün ve yarının bilişim konularını masaya yatırıp önemli kararların alınması için gerekli bilgilendirmeleri ve paylaşımları yapmışlar ve ülkemizin geleceğine yön verecek gelişmelere imza atmışlardır.
Kurultay boyunca işlenen konularla ilgili detayları içeren “TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı Sonuç Raporu” ‘nu sizlerle paylaşıyor, vermiş olduğunuz katkılara teşekkür ediyoruz.
Saygılarımızla,
İ. İlker Tabak
Türkiye Bilişim Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Yönetici Özeti
Küresel rekabet artarak devam ederken bilgi ekonomisine dayalı kalkınmanın temelini oluşturan bilişimin, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel gelişim üzerinde doğrudan etkisi bulunduğu açık bir gerçektir. Günümüzde eğitim, sağlık, haberleşme, ulaşım gibi bireylerin yaşamlarında karşılanması zorunlu ihtiyaçlar başta olmak üzere, yaşamın tamamında bilgi teknolojileri kullanımı yaygınlaşmakta, “nesnelerin interneti”, “giyilebilir teknolojiler” gibi yenilikler geniş çevrelerce tanınır ve hatta kullanılır hale gelmekte, çevrimiçi hizmetlerin sayısı ve bunlara paralel olarak kullanıcı beklentileri artmaktadır. Bu gelişimin kaçınılmaz bir sonucu olarak, bilgi toplumuna dönüşümde özellikle teknolojik yeterlilik, çevre duyarlılığı, bilgi güvenliği ve mahremiyeti konuları ile bu konuları açıklayan “e-dönüşüm”, “çevreci bilişim” ve “siber güvenlik” kavramları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bilişim zirvelerinin tartışma konularının başında yer almaktadır.
3-5 Aralık 2015 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda düzenlenen açık oturum, forum, atölye çalışması ve paneller ile bilişimin bireysel ve toplumsal gelişime etkileri, yeniliklerin oluşturduğu fırsatlar ve riskler, sektörel sorunlar ve çözüm önerileri, bu alandaki başarılı proje ve girişimler detaylıca ele alınmıştır. “Bilişim ve Yaşam” temalı kurultayda işlenen konular aşağıdaki biçimde kategorize edilmiştir:
Kurultay’da ulusal bilişim sektörünün güçlenmesinin stratejik önemi tüm kesimler tarafından dile getirilmiştir. Kamu başta olmak üzere sektördeki tüm kurum ve kuruluşların gelecek hedeflerini bu yönde oluşturarak, ekonomik ve sosyal gelişime hız kazandırmayı amaçladıkları anlaşılmıştır.
TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı, konusunda uzman, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, yönlendirici ve uygulayıcı nitelikleriyle ön plana çıkan bilişimcileri bir araya getirerek, bilişim vizyonumuzu gözden geçirme ve bugünün Türkiye’sine gelecekten bakma olanağı sağlamıştır. Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde izleyeceği yola ışık tutan bilişim politikaları ve ulusal bilişim stratejisi TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda her yönüyle değerlendirilmiştir.
Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) 1976 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği ve bilişim sektörünün en büyük buluşması niteliğinde olan BİLİŞİM 2015 32. Ulusal Bilişim Kurultayı ve CITEX 2015 Ankara Bilişim Fuarı, 3-5 Aralık 2015 tarihleri arasında Ankara ATO Congresium’da gerçekleştirildi.
Bilişim 2015 etkinliğinde, özellikle son yıllarda gelişen teknolojilerle birlikte “İnsan, doğa ve tüm canlıların” yaşamında kaçınılmaz bir etki alanı oluşturan ve yaşamın önemli bir parametresi haline gelen “Bilişim”deki son gelişmeler, Türkiye bilişim sektörünün geleceğini ilgilendiren birbirinden önemli konular, yenilikler, yeni vizyonlar, alanında uzmanların katkılarıyla ele alındı. “Bilişim ve Yaşam” ana temalı Kurultayda, 2 açık oturum, 17 panel ve bir forum yapıldı, 30 bildiri ve 5 poster sunuldu.
Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber ile TOBB Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Şahin olmak üzere her gün bir üniversite rektörü çağrılı konuşmacı oldu. Türkiye’nin bilişim geleceği rotasının şekillendirilmeye çalışıldığı etkinlikte, Çocuklar için Bilişim Atölye Çalışması’nın yanı sıra “STK’lar ve Siyasi Partiler Buluşması” düzenlendi. 200’ü aşkın konuşmacının katıldığı ve üç gün süren etkinliği üç binin üzerinde kişi ziyaret etti.
Sektörün sorunları, ülkemizin bilişim vizyonu, gelecek beklentileri ve hedeflerin en üst düzeyde dile getirildiği “Bilişim Zirvesi”, TBD Kurultay Etkinlik Yürütme Kurulu Başkanı Ersin Taşçı’nın açılış konuşmasıyla başladı. TBD Başkanı İ. İlker Tabak, açılışta yaptığı konuşmada, önümüzdeki dönemde büyük veri, kurumsal çözüm ve ağlar ile bulut bilişimin belirleyici olacağını belirtti. Bilişim alanının tüm diğer sektörlerde iyileştirici ve geliştirici etkisi bulunduğuna işaret eden Tabak, “Yerli yazılım endüstrisi, kalkınma için kritik alan ilan edilmelidir. ‘Siber Güvenilir Kullanıcı’ kavramının toplumda yerleşmesi sağlanmalıdır. İlkokuldan başlayarak herkesin bilgisayar programlama öğrenmesi için gerekli adımlar atılmalıdır” diye konuştu.
Türk Telekom Grup Regülasyon Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ramazan Demir, bilişim ve iletişimin “katalizör” ve “itici güç” olduğunu belirttiği konuşmasında, Türkiye’de güçlü bir geniş bant altyapısı bulunduğunu söyledi.
Türksat A.Ş. Genel Müdürü Ensar Gül de açılışta yaptığı konuşmada, Ekim 2015 itibariyle 25 milyon 234 bin 554 kullanıcının e-Devlet Kapısı’ndan 206 kuruma ait bin 359 hizmeti aldığını bildirdi. Açılışta konuşan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan ise, Türkiye’nin 5G hizmetini sunan ilk ülkelerden biri olma yönünde irade sergilendiğinin altını çizdi. 5G’ye tahsis edilecek aday frekansların belirlendiğini açıklayan Sayan, bunların 2019’da yapılacak Dünya Radyokomünikasyon Konferansı’nda netleşeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından 1996’dan beri TBD-TÜBİSAD işbirliğiyle Türkiye bilişim sektörüne uzun yıllar hizmet etmiş, önemli katkılar sağlamış kişilere verilen “TBD – TÜBİSAD Yaşamboyu Hizmet Ödülü” BTK eski Başkanı Dr. Tayfun Acarer ve Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği eski Başkanı Turgut Gürsoy’a verildi.
Oturum Başkanı: İlker Tabak – TBD Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Kerem Alkin – İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü ve MOBİLSİAD Başkanı
Prof. Dr. Fuat Oğuz – Yıldırım Beyazıt Üniversitesi,
Yusuf Kıraç – Türk Telekom Taşıyıcı ve Çekirdek Şebeke Direktörü
Tolga Kılıç – Türk Telekom Regülasyon ve Rekabet Yönetimi Direktörü
Raportör: Funda Koyuncu – TBD
Regülasyon 2.0 panelinde değişen pazar dinamiklerinin yatırım ve düzenlemelere etkisi ile uluslararası gelişmeler gündem bağlamında ele alındı. İletişimin artık bilişimin “vazgeçilmezi” olduğunun belirtildiği panelde, bulut tabanlı veri merkezlerinin yaygınlaşmasının birçok uygulamanın kolay kullanılmasını sağlayacağına işaret edildi.
Yatırımları teşvik etmenin gelişim için zorunlu olduğunun vurgulandığı panelde ayrıca şu görüşler dile getirildi:
Oturum Başkanı: Melek Bar Elmas – TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı
Mehmet Madencan – Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bak. Bilim ve Teknoloji Gn. Md., Politika ve Strateji Dai. Bşk
Ömer Faruk Çöllüoğlu – TÜRKSAT Bilişim İş Geliştirme ve Proje Yönetim Direktörü
Mariye Umay Akkaya – TSE Bilişim Teknolojileri, Test ve Belgelendirme Dai. Bşk
Prof. Dr. Ali Yazıcı – Atılım Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölüm Başkanı
Doğan Ufuk Güneş – YASAD Yazılım Sanayicileri Derneği Bşk.
Ertan Barut – GLOBALNET Genel Md.
Raportör: Evrim Oya Güner – TBD
Ulusal yazılım sektörünün gelişmesinde kritik faktörlerin ele alındığı panelde, Mehmet Madencan, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün öncelikli çalışma konularının biyo-teknoloji ve nano teknoloji ile ilgili çalışmalar ve “Yazılım Strateji Belgesi ve Eylem Planı” olduğunu belirtip Türkiye Yazılım Sektörü Stratejisi ve Eylem Planı (Taslak) sunumu gerçekleştirdi. Eylem Planının hazırlık süreci, izlenen çalışma yöntemi ve bu belgenin bir devlet dokümanı haline getirilmesiyle ulaşılacak hedefler açıklandı. Buna göre belirlenen 4 hedef, ulusal bilinci artırmak ve altyapıyı güçlendirmek; hukuki ve idari düzenlemeleri yapmak; nitelikli insan kaynağını geliştirmek ve uluslararası rekabet gücünü artırmak olarak sıralandı. Bu hedeflere ulaşmak için atılacak adımların eylem planında ayrıntılı olarak yer aldığını kaydeden Madencan, ilgili kurum ve kuruluşlar ile birlikte yürütülecek çalışmaların değerlendirme ve belirleme aşamasında olduğunu bildirdi.
Ömer Faruk Çöllüoğlu, 2006 yılından bu yana e-Devlet Kapısı ve ilgili konularda hizmet veren Türksat’ın, sistem entegrasyonu ve anahtar teslim yazılım projeleri vb. çalışmalar gerçekleştirdiğini anlattı. Ulusal yazılım geliştirme ve mevcut duruma ilişkin iyileştirilmesi gereken alanları ise Çöllüoğlu, “Proje yönetimi (yazılım projeleri) konusunda eksiklik” ve “Kamu kurumlarında yazılım projelerinin geliştirilmesi konusunda bilgi eksikliği” olarak sıraladı.
Mariye Umay Akkaya, Yazılım Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nda TSE’nin sorumluluklarına ilişkin bilgiler vererek, TSE’nin söz konusu eylem planında ilgili olduğu alanları belirlemekte olduğunu açıklayarak söz konusu alanlarda gerçekleştirilen çalışmalarla ile ilgili bilgiler aktardı. Akkaya, bu kapsamda; marka ve patent çalışmaları, bilişim firmalarının derecelendirme, yetkilendirme ve belgelendirilmesi, yazılım standartlarının oluşturulmasında analiz ve akreditasyonun önemi ile yazılım ürünlerinin test ortamına olan gereksinimini karşılamaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini açıkladı.
Prof. Dr. Ali Yazıcı ise konuşmasında yazılım mühendisliği ve bilgisayar mühendisliğinin farklı disiplinler oluşuna ve bu farkın ortaya konmasının önemine değindi. Eylem planında belirtilen eğitim müfredatının değiştirilmesi konusunun zorlayıcı olacağını belirten Yazıcı, yazılım mühendisliği lisans programlarının sayısının artırılması gerektiğini ve devlet üniversitelerinde yazılım mühendisliği programının olmamasının bu bölümü öğrenci ve velilerin bilgisinden uzak tutması konularının strateji belgesinin insan kaynaklarına ilişkin bölümleriyle doğrudan ilgisini açıklayarak gerçekleştirilmelerinin kritik düzeyde önemli olduğunu belirtti.
Doğan Ufuk Güneş, bilgi ekonomisi döneminde yazılım geliştirmenin ve ulusal yazılım stratejisinin önemi ve gereğini vurgularken sektörün ilerlemesinin önündeki acil çözüm bekleyen sorun olarak nitelikli personel ihtiyacına, lise düzeyinden başlayarak eğitimin önemi ve mevcut durumda mesleki eğitimin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ataman Yıldırım, BİYESAM’ın yazılım yapan kişi ve kurumların hakkını korumak amaçlı bir meslek birliği olduğunu anlatarak, yazılım sektörünün stratejik sektör ilan edilmesi, devlet desteği, yazılım firmalarının kategorizasyonunda meslek birlikleri ile birlikte çalışılması, yazılım ürünlerinin yerinde desteklenmesi ve yazılım testlerinin yazılım ihracatı yapabilmek için ön koşullar olduğunu belirtti.
Ertan Barut ise, geçmiş çalışmalarında (STK, kamu, akademi ve özel sektör bir arada olmak üzere) Bilişim / Yazılım sektörünün ilerlemesinin bu sektörün “stratejik sektör” ilan edilmesiyle mümkün olabileceğini yetkili devlet kurumları ve kişilere ilettiklerini belirtilerek, bu konudaki farkındalık ve bilincin STK’lar kanalıyla artırılabileceğini vurguladı. Barut ayrıca, girişimcilerin nitelikli insan kaynağı bulmada yaşadığı zorluklar, teknopark yerleşkelerinde yer tahsisi sorunu, ön bütçe/finansman sağlama problemlerine değinerek, yazılım/bilişim yatırımcılarının girişimleri destekleme durumunda % 51 payına sahip olma şartından vazgeçmelerinin gerekli olduğunu açıkladı.
Panelde öne çıkan 3 temel görüş ise şöyle sıralandı:
İki turlu gerçekleşen panelin birinci bölümün sonucu olarak, eylem planının sahipliği konusunda kurumların sorumluluk almalarının önemi ile ilgili tarafların işbirliği yapmalarının eylem planının başarıyla uygulanmasındaki önemi konularında fikir birliğine varıldı.
Panelin ikinci bölümünde, her bir kurumun ve ilgili tüm tarafların görev ve sorumlulukların neler olması gerektiği üzerine panelistlerin görüş ve önerileri alındı. Bu kapsamda ulusal yazılım sektörünün gelişmesi için kritik faktörler şöyle sıralandı:
Oturum Başkanı: Kamil Okyay Sındır – CHP İzmir Milletvekili
Şadi Yazıcı – Tuzla Belediye Başkanı
Alim Küçülpehlivan – BAŞARSOFT CEO
Ersin Taşcı -TBD Yönetim Kurulu Üyesi
Raportör: İ. Nejat Çerçi – TBD Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi
CHP Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) kuruluşundan beri üyesi olduğunu Tarım, Gıda ve Çevre Bilimlerinde Bilişim Çalışma Grubu kuruculuğunu ve uzun dönem başkanlığını yaptığını anlatarak son yıllarda özellikle bilişim teknolojilerinin insan, doğa, ekosistem ve yaşamın her alanında sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesi adına önemli etkiler yarattığına değindi. Sındır, “Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ışığında akıllı sistemlerle çevre, iklim ve ulaşım sorunlarına yeni çözümler getirilebilir. Bugünkü oturumumuzda birbirinden değerli konuşmacılarla; ulaşım, trafik, çevre, eğitim, turizm ve yönetim gibi temel konularda bilgi sistemlerinin önemini değerlendirdik. Doğaya ve çevreye zarar vermeden, temiz enerji ile sağlıklı, hızlı, verimli ulaşım ve kent yaşamı ancak akıllı sistemlerle mümkün” dedi.
Kent yönetimlerinde bütünleşik yapının önemine değinen Sındır sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentlerin yönetiminde; altyapı, eğitim, turizm, sağlık gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında doğaya zarar vermeyen bir kent yapısının öncelik haline getirilmesi zorunludur. Kent bilgi sistemleri ile bunların hayata geçirilmesi mümkün olabilir. Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi kent içi trafik sorunu da benzeri bütünleşik yapının bir unsuru olarak hızlı, sağlıklı ve verimli bir şekilde çözülebilir. Tabi burada önemli olan akıllı sistemleri yönetim uygulamalarında hâkim kılacak akıllı yöneticilere ihtiyaç olduğudur.”
Panelde öne çıkan 3 temel görüş şöyle sıralandı:
Panelin sonucu olarak “Akıllı Şehirler” in dönüşümü gerçekleşirken; bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılması, “akıllı insanlar yetiştirilmesi, çevreye ve insan sağlığına çok önem verilmesi ve ayrıca raylı sistemlere öncelik tanınması” konularında görüş birliğine varılmıştır.
Oturum Başkanı: Dr. Ali Arifoğlu – ODTÜ Enformatik Enstitüsü Yöneticisi
Halil Yeşilçimen – Türksat Genel Müdür Yard.,
Kayhan Özüm – AB Bakanlığı Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanı
Murat İnce – Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi Uzmanı
Necati Etlacakuş – Türkiye Noterler Birliği (TNB)
Utku Kaya – Oracle
Murat Akbar – Microsoft
Raportör: Selçuk Kavasoğlu – TBD Ankara Şube Başkanı
Türkiye’nin gelişimi açısından büyük bir önem taşıyan bilgi toplumuna dönüşüm politika ve stratejileri dahilinde 2000’li yıllarda başlayan ve Acil Eylem Planı’nda yer alan e-Dönüşüm Türkiye Projesi’nden günümüze kadar geçen süre içinde devlet ve kurumlar tarafından konu ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Bu bağlamda, gerçekleştirilen projeler ve gelecek hedeflerinin değerlendirildiği panelde, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye tarafından yürütülen çalışmalar ve ülkemize etkisinin, dönüşüme etki eden yeni teknolojik gelişimin ve yapılan çalışmaların vatandaşa ve kurumlara olan yansıması ele alındı.
Panelde, Türkiye’de bilgi toplumu stratejisi ve eylem planı kapsamında yapılacak ve geçmiş yıllarda ortaya konan e-dönüşüm ve e-devlet çalışmaları hakkında bilgi verildi. Avrupa Birliği tarafından yapılan çalışmalar, değişen mevzuat ve AB Sayısal Gündem 2020 değerlendirilerek Türkiye’de teknolojik yönelim ve e-devlet kapısının durumu ortaya konuldu. Örnek olay olarak Noterler Birliği e-dönüşüm projesinin gelişimi anlatıldı. Panelde öne çıkan görüşler aşağıdaki gibidir:
Moderatör: Ali Saydam – Gazeteci, Yazar
Rahmi Aktepe – TBD ve TOSYÖV Eski Başkanı
Nahit Bingöl – T.C. Kalkınma Bakanlığı
Çiğdem Ertem – INTEL Ortadoğu, Türkiye ve Afrika Bölge Direktörü
Cemal Akyel – ODTÜ Teknopark Yöneticisi
Cengiz Ultav – Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Başkanı
Emrehan Halıcı – Türkiye Zekâ Vakfı (TZV) Başkanı
İlyas Yılmaz Yıldız – İvedik Ankara Teknopark Yönetim Danışmanı
Şeref Oğuz – Gazeteci
Raportör: Aslıhan Bozkurt – TBD Bilişim Dergisi
Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip olan Türkiye, “Yumuşak Güç” araştırmasında en son sıralarda bulunmaktadır. Bilişimin, “yumuşak güç” ün tam ortasında durduğunun vurgulandığı açık oturumda; Türkiye’nin teknoloji üretebilen bir ülke olabilmesi, Ar-Ge yapıp geliştirilen katma değerli ürünlerin dünya pazarına sunulabilmesi için teknoloji üretebilme ekosisteminin gereklerinin neler olduğu ve startup’ların nasıl geliştirilebileceğine ilişkin olarak kamu, üniversite ve sanayiye düşen sorumluluk ve roller ortaya konuldu.
“Teknoloji üreten Türkiye için iklimi nasıl değiştirmeliyiz?” açık oturumunu TBD ve TOSYÖV eski Başkanlarından Rahmi Aktepe, “Denebilir ki bilimi, teknolojiyi üretmeden de pekâlâ yaşar gideriz. Bir ömrü, hiç merak etmeden de tüketebiliriz. Birileri, nasıl olsa bizim için düşünür, üretir…” diyerek başlattı. Aktepe, ekonomiye yön veren küresel piyasaların 21. yüzyılı “biyoteknoloji”, “biyokapital” ve bunların tetiklemesi sonucunda “biyopolitik” tartışmalarıyla karşıladıklarından söz etti.
“Bilişim çağını ucundan kıyısından yakalamaya çalıştık; yeterince başarılı olamadık. Biyoteknoloji çağını görmezden mi geleceğiz?” diye soran Aktepe, açık oturumda bu sorunun yanıtının aranacağını söyleyip orta gelir tuzağından çıkış için işbirliğine mecbur olduğumuzu belirtti.
Ali Saydam, “Bilgi toplumunun gereklerini oluşturmak ve küresel yeni zenginlik alanlarından yararlanmak için yapılması gerekenler belli: Yeni öykü oluşturmak” derken sanılanın aksine Türkiye’nin icat çıkaran bir ülke olduğunu, sorunun icatların henüz yeterli sayıda olmaması ve mucitler arasında işbirliği bulunmamasından kaynaklandığını kaydetti.
Çiğdem Ertem bazı ortak projelerin başarısını anlatıp bu alanda umut verici gelişmelere dikkat çekerken, Cengiz Ultav, bilişim, inovasyon, tasarım, dizayn gibi çağdaş konularda artık yeni tanım ve yaklaşımlara ihtiyaç olduğu konusunda değerlendirmeler yaptı. Emrehan Halıcı, Bilişim Şûraları ile yol alındığına değindi. İlyas Yılmaz Yıldız, teknoparkların sayıca artışının kaliteyi getirmediğini belirtti ve üniversitelerin ortak ileri teknoloji vadileri oluşturmasını önerdi.
Oturumda Türkiye’de startup’ların desteklenmesi, özellikle tasarım konusunda daha fazla yetkinlik kazanmaları ve icat çıkarılması gerektiği vurgulandı. Yenilikçiliğin ortaokulda başlatılması önerilirken KOBİ’lerin desteklenmesi, kamu alımlarının katma değerli hizmetlere yönelip hizmet ve içeriğe odaklanılması istendi. Kıt kaynakları bir araya getirip verimli kullanarak üretim iklimi oluşturulabileceği bunun için de kümelenmenin önem taşıdığına dikkat çekildi.
Türkiye’de savunma, sağlık, finans ve eğitim gibi alanlarda bilişim teknolojileri açısından “kabiliyet” boyutunda dünyada rekabet edebilecek bir birikim bulunduğu ifade edilirken bu teknik kabiliyetin ticarete dönüşmesinde sıkıntı olduğunun altı çizildi.
Açık oturumda dile getirilen görüş ve öneriler arasından aşağıda yer alan üç konu öne çıktı.
Açılışta daha sonra konuşan Sağlık Bilişimi Yönetimi Derneği (SABİYED) Başkanı Nurettin Altunbudak, bilişimin sağlık tarafında olduklarını belirtip sağlık bilişimi sektörünün gelişmesine katkı sağlayacak çalışmalar yaptıklarını, sektörün geliştirilmesi, sürdürülebilir olması; ulusal ve uluslararası rekabet gücünün arttırılması amacıyla işbirlikleri oluşturduklarını ve bu alanda projeler üretilmesine yardımcı olduklarını anlattı. Altunbudak, sınırsız bir sahada çalışmak zorunda olduklarını ifade edip bunun işbirliği ve birlikte çalışmanın önemini ortaya koyduğuna dikkat çekti.
İkinci günün çağrılı konuşmacısı olan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, “Yazılım uzmanlığı içimde hep ukdedir. Dünyada en değerli şey, bilgidir. Bilgi güçtür, demokrasidir” diye konuştu.
İnsan yaşamına internet ve bilgisayarın bir şekilde girdiğine işaret eden Büyükberber, sağlık alanında da bilgisayar teknolojilerinin yaygın kullanıldığını, hastane bilgi sistemlerinin çok büyük değişimler getirdiğini belirtti. Büyükberber, interneti hayatımızdan çıkarmanın artık mümkün olmadığına dikkat çekerek ülkelerin en çok yatırım yapması gereken alanın bilişim olduğunu vurguladı.
İlerleyen bölümlerde 4 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirilen panellerin katılımcı bilgileri ve içerikleri yer almaktadır.
Oturum Başkanı: Serhat Özeren -Telekomünikasyon ve Enerji Hizmetleri Tüketici Hakları ve Sektörel Araştırmalar Derneği (TEDER) Başkanı
Kerem Özdemir – Fortune Dergisi
Serhat Ayan – Tknlj.com
Murat Büke – Telekom Dünyası
Sedef Özkan – BTHaber
Raportör: Aslıhan Bozkurt – TBD Bilişim Dergisi
Medyanın teknoloji trendlerini izleme süreci, teknoloji şirketleri, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının medya ilişkilerinin ele alındığı panelde, katılımcılar, İstanbul ve Ankara’daki basın ve kamuoyunda teknoloji farkındalığının çok farklı olduğuna ve taraflar arasında karşılıklı bir karmaşa hali yaşandığına dikkat çektiler.
Türkiye’de önemli gelişmeler yaşandığını belirten katılımcılar medya ve sektör ilişkilerine yön verecek kuruluşlar bulunmadığına işaret ettiler. Panelde, “Medya teknolojiyi ve sektördeki gelişmeleri izlerken kamu, şirket ve STK’larla işbirliğine gitmeli. STK’lar özellikle gelişmelerin, sektöre ilişkin sorun ve çözüm önerilerinin kamuoyuna duyurulması konusunda medya ile iyi ilişkiler kurup medyayı teknik bilgi açısından desteklemeli” değerlendirmesi yapıldı.
Panelde öne çıkan üç temel konu şöyle sıralandı:
Sonuç olarak basın mensupları, özellikle bilgi ve iletişim sektöründe yaşanan sıkıntılar ve çözüme ilişkin yapılacak açıklama ve değerlendirmelerle birlikte verilmesi gereken tepki, dikkat çekilecek noktalar konusunda STK’ların öncü olması, ilgili açıklamaları yapması medyanın da bu açıklamalara yer vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Oturum Başkanı: Fikret Kavzak – TBD İzmir Şube Başkanı
Prof. Dr. Aydın Köksal – TBD Onursal Başkanı
Burak İlter – IBM
Muharrem Taç – ING Bank
Sercan Akduman – Minyatip
Raportör: Hülya Yardımoğlu
Panelde Prof. Dr. Aydın Köksal tarafından IoT – Nesneler İnterneti’nin tanımlaması yapılırken son zamanlarda sadece sensör verilerini okumak şeklinde yansıtılsa da IoT’nin hem veri okumak hem de veri yazmak, yönetim yapmak şeklinde çift yönlü çalıştığı ifade edildi. IoT ekosistemi de, nesnelerin interneti için donanım ve yazılım çözümlerini ayrı ayrı veya birlikte sunan arka planda SDK, API, Cloud, IDE dokümantasyon gibi hizmetleri barındıran, ihtiyaçlar doğrultusunda kendini yenileyen, geliştiren ve değiştiren çalışmalar olarak tanımlandı.
Her alanda toplanan yoğun veri olduğu, verilerin değerlendirilmesi ve analiz edilmesinin ise, verilere anlam katabilmek için en önemli konular olduğuna işaret edilirken buradan yola çıkarak “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” nun acilen yasalaşması gerektiğine vurgu yapıldı.
3D yazıcıların hızlı prototipleme, karmaşık modelleme ve kişiselleştirmede büyük avantaj sağladığı ancak yüksek maliyet, seri üretime geçilememesi ve kalifikasyon konularında dezavantajlarının bulunduğu belirtildi.
3D yazıcıların endüstri, tıp, savunma sanayi, inşaat, uzay alanlarında kullanıldığı, tıp alanında 3 boyutlu MRI tarama yapılabildiği bu sayede doktorların ameliyat öncesi çalışma yaparak strateji belirleyebildikleri belirtildi. Panelde ayrıca 3D teknolojisi ile;
Sonuç olarak 3D yazıcı teknolojilerin geliştirilebilmesi için bu alanda Ar-Ge faaliyeti ve sarf malzeme üreten firmaların artması, 3D yazıcı fuarlarının ülke genelinde yaygınlaşması, devlet desteğinin, ürün ve hizmetlerini 3D yazıcı ile prototipleyen firma ve kurumların artması gerektiğinin altı çizildi.
Panele katılan üniversite öğrencileri IoT konusunda eğitim ve sertifika programı talebinde bulundu.
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Fahriye Altınay – KKTC Engelsiz Bilişim Platformu Kurucu Üyesi, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi
Levent Karadağ – TBD Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Oya Hazer – H.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Aile ve Tüketici İlişkileri Bölüm Başkanı
İbrahim Elibal – TBD SG2020 Engelliler için Bilişim UG Koordinatörü,
Doç. Dr. Zehra Altınay – KKTC Engelsiz Bilişim Platformu Kurucu Üyesi, Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi
Hasan Özdemir – Microsoft Yazılım Geliştirme Uzmanı
Raportör: Erdal Naneci – TBD Denetleme Kurulu Üyesi
Teknoloji, engellilerin iş hayatına katılımını ve özel yaşamını kolaylaştırıcı en büyük araçtır. Gelişmiş ülkeler, eğitimden iş yaşamına kadar tasarımları “Herkes için tasarım” sloganıyla yapmakta ve ayrıca engellileri ekonomiye katarak, ekonomik değer yaratmaktadırlar. Ülkemizdeki engelli sayısının yaklaşık 8 milyon olduğu ve bir engelliyle 2 kişinin doğrudan ilgilendiği düşünülürse nüfusumuzun üçte birini doğrudan ilgilendiren bu konu, “engelli ve bilişim teknolojileri” bakış açısıyla “Engellilerin Yaşam Kalitesinin Arttırılmasında Bilişim Teknolojileri” panelinde ele alınmıştır. Panelde öne çıkan görüşler şöyle sıralanmıştır:
Bu kapsamda engellilerin bilgi teknolojileri ve ilgili hizmetlere erişiminin kolaylaştırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Engellilerine sahip çıkan toplumların gelişmiş toplumlar olduğu gerçeği kabul edilerek, sürdürülebilir ve eğitim odaklı hizmetler gerçekleştirilmelidir.
Oturum Başkanı: Serhat Ayan – Digital Marketing Consultant
Prof. Dr. Özcan Yağcı – Başkent Üniv. İletişim Fak. Dekanı
Ali Rıza Babaoğlan – Sosyal Medya ve Politika Uzmanı
Levent Karadağ – TBD e-Teknoloji Projeler Koordinatörü
Burak Bakay – The Digital Agency Genel Müdürü
Raportör: Funda Koyuncu – TBD
Sosyal medya günümüzde halkın bilgi alma ve yayma özgürlüklerini besleyen önemli mekanizmalardan biri haline gelmiştir. Her ne kadar kullanımında zaman zaman sorunlar çıktığı ve algı yönetimi yapıldığı dile getirilse de, sosyal medya çoksesliliği korumak adına önemli bir araçtır. Bu panelde sosyal medyanın ülkemizdeki ağırlığı, özgürlüklere ve hukuk kurallarına ters düşmeden bu alanı koruyup koruyamayacağımız tartışılmıştır. Panelde öne çıkan görüşler şöyle özetlenmiştir:
Oturum Başkanı: Dr. Aydın Kolat – TBV Ankara Temsilcisi, TBD SG2020 Uzmanlık Grupları Hedef Koordinatörü
Seda Çakmak – Dijital Türkiye Platformu Koordinatörü
İ. İlker Tabak – TBD Yönetim Kurulu Başkanı
Ersin Taşcı – TBD Yönetim Kurulu Üyesi
Raportör: Funda Koyuncu – TBD
Temel misyonu bilişim yoluyla insan yaşamını kolaylaştırmak ve bilgi teknolojileri sektörünün kalkınmasını sağlamak olan Avrupa Sayısal Gündemi (Digital Agenda for Europe) yönlendirici çalışmaları ile Avrupa Birliği üye ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde dijital gündemi belirleyen ve yönlendiren çalışmaların başında gelmektedir. Bu kapsamda Türkiye’deki çalışmaların nasıl konumlandığı ve önceliklerin neler olduğu, Avrupa Sayısal Gündemi ile Türkiye’nin Sayısal Gündemi arasında oluşması gereken paralellik, benzer hedeflerin saptanması ve geleceğin Sayısal Türkiye’si için Dijital Türkiye Platformu’nun üstlendiği misyon “Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye İçin bir Sivil İnisiyatif: Dijital Türkiye Platformu ve Avrupa Sayısal Gündemi” panelinde tartışıldı.
Digital Europe, Avrupa 2020’nin dijital hedeflerini gerçekleştirmek üzere Avrupa Komisyonu’na bağlı olarak Avrupa Parlamentosu’na ve Avrupa Konseyi’ne bilgi sunmak ve onları konuyla ilgili donanımlı hale getirmek için kurulmuş bir inisiyatiftir. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği genelinde tüm stratejilerini oluştururken Digital Europe’ tan yönlendirme, bilgi ve destek almaktadır.
Dijital Türkiye Platformu ise Türkiye’de Digital Europe ile ortak politikaların izlenmesi ve bu politikaların Türkiye’ye adapte edilmesi için kurulmuş olan bir platformdur. Dijital Türkiye Platformu, Digital Europe ile ilgili gelişmeleri yakından takip ederek, gündemin önde gelen amaçlarına, örneğin “Avrupa’da tek bir Dijital Pazar oluşturma”, yönelen hedef ve stratejiler belirlemektedir. Bu doğrultuda;
Önümüzdeki dönemlere yönelik olarak ise;
Oturum Başkanı: Ahmet Raşit Öztürk – Genom ve Kök Hücre Merkezi Erciyes Biyoencormatik Grup Yöneticisi
Emre Tavşancıl – Turkcell Sağlık Bölüm Başkanı,
Yrd. Dr. Nejat Çakmak – Sisoft Genel Müdürü.
Serkan Atagün – Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü
Onur Özyazıcıoğlu – Microsoft Kamu Sektörü Sağlık Satış Yöneticisi
Raportör: Refia Karaca – TBD
Bilimsel gelişmeler 21. yüzyılda sağlıkta büyük bir transformasyonun gerçekleşeceğini, hastane ve doktor odaklı sağlık sisteminin birey odaklı hale geleceğini ve “kişiselleşeceğini” gösteriyor. Bu yaklaşım temel alınarak, bilişim alanında gerçekleşen yeniliklerin sağlık ürün ve hizmetlerine yansıtılması için yapılması gerekenler “Sağlıkta Fütüristik ve Yenilikçi Yaklaşımlar: Bilişimle Sağlıklı Yaşam” panelinde ele alınarak, aşağıda yer alan konularda görüş birliğine varılmıştır.
Oturum Başkanı: Dr. Nihat Yurt – TODAİE
Prof. Dr. Arzu Topeli – Hacettepe Hastaneleri Erişkin Hastanesi Başhekimi
Dr. Pavel Ursu – Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi
Raportör: Refia Karaca – TBD
Dünya Sağlık Örgütü’nün de kullandığı “e-sağlık” kavramının yeni bir kavram olduğunun ifade edildiği bu panelde; hızlı, ileriye dönük, ulusal ve uluslararası standartlara uygunluk yanında doğru bilgi paylaşımı ve hasta merkezli ulusal sağlık planlarının önemli olduğu belirtildi. Panelde, birey merkezli hasta yönetimi ve bireylere kendi sağlıklarını kontrol etme bilinci kazandırılması, hasta bilgilerinin gizliliği, bilgilerin doğru değerlendirilerek verilerin oluşturulması için iyileştirmeler yapılmasının önemi dile getirildi. Sağlıkta eğitimsizliğin giderilmesi amacıyla Dünya Sağlık Örgütü’nün desteklediği özel bir proje oluşturulduğunun bilgisi verildi. E-nabız uygulamasının önemi ve Türkiye’nin e-sağlık konusunda lider olabilme vasfı taşıdığına dikkat çekilen panelde şu görüşler aktarıldı:
Oturum Başkanı: Pınar Yalman Akcengiz – OSTIM / Çevre Teknolojileri Kümelenmesi Koordinatörü
Dr. Menekşe Keski – Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Gn. Md. Atık Yönetimi Dairesi Özel Atıkların Yönetimi Şubesi
Emre Alıç – Orman ve Su İşleri Bakanlığı PMP Proje Yöneticisi
Pelin Rodoplu – UNDP Türkiye
Emre Yöntem – Ekodenge
Murat Tüzüm – Autodesk Türkiye Ülke Lideri
Raportör: Aslıhan Bozkurt – TBD Bilişim Dergisi
“Çevreci Bilişim: Yaşanabilir Bir Dünya için Bilişimde Çevreci Yaklaşımlar” panelinde atık yönetimi, atık yönetiminde AB standartlarına uyum, çevreci stratejilerle kalkınma, sürdürülebilir ve yenilenebilir üretim ve çevreci bilişim konuları Türkiye’deki mevcut durum ortaya konarak değerlendirildi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nce belirlenmiş atık toplama hedefleri ve yıllara göre artan oranda toplanması gereken atık miktarı konusunda Birlik ile uyumlu olmadığı açıklandı. Türkiye’de oluşan yıllık Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya (AEEE) miktarının 539 bin ton olduğu, yıllık ortalama yüzde 5’lik bir büyüme ile bu miktarın 2020’de 894 bin tona yükseleceğinin öngörüldüğünü bildirdi. Atık yönetimi konusunda ayrıntılı bilgiler sağlayan Dr. Menekşe Keski dünyada ciddi boyutlarda illegal e-atık trafiği olduğu uyarısında bulunarak, konu ile ilgili sanayici ve tüketicilerde e-atık bilincinin arttırılmasını hedeflediklerini kaydetti. Bu amaçla gerçekleştirdikleri çalışmalardan bazıları aşağıda yer almaktadır.
Çevreci bilişim felsefesi ile ilgili olarak yapılan değerlendirmelerde ise, çevreci yaklaşımlarda nelere dikkat edilmesi gerektiği Orman ve Su İşleri Bakanlığı PMP Proje Yöneticisi Emre Alıç tarafından anlatıldı. Türkiye’de çevreci bilişim felsefesinin yaygınlaşmadığını belirten Alıç, çevreci tasarımda “düzeltme” maliyetinin “önleme” maliyetinden çok daha fazla olduğunu vurgulayıp bu bakışla çalışmalarını yürüttüklerini kaydetti.
Panelde ayrıca 1950’lerden beri Türkiye’de faaliyet gösteren, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme hedefleri olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) çalışmaları hakkında bilgiler verilip enerji verimliliği konusuna değinildi. Konuyla ilgili olarak Pelin Rodoplu “4.Sanayi Devrimi” nden söz edildiğini aktararak her şeyin akıllı uygulamalara doğru gittiğine işaret etti. Üretimde, sanayide çevreci bilişimin kullanılmasının önümüzdeki yılların kaçınılmazlarından olduğun söyleyen Rodoplu kamu, üniversite, özel sektör ve vatandaşlar olarak bütünleşik bir yaklaşımın benimsenmesi halinde sürdürülebilirlik olabileceğine dikkat çekti.
Autodesk Türkiye Ülke Lideri Murat Tüzüm ise “çevre dostu üretim, çevre dostu tasarımla başlar” diyerek, tasarımdan üretime, üretimde sürdürülebilirlik ve yaygınlaştırma hedeflerine ulaşmak için tüm tarafların sorumluluk almasını ve birlikte hareket ederek regülasyonlara katkı vererek yerli üretimin arttırılması çalışmaları yapılmasını önerdi.
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mustafa Alkan – TBD SG2020 Uzmanlık Grupları Genel Koordinatörü
Prof Dr. Ali Yazıcı – Atılım Üniversitesi, TBD SG2020 Ar-Ge ve İnovasyon Hedef Koordinatörü
Dr. Aydın Kolat – Verisis, TBD SG2020 Sayısal Okuryazarlık ve BT Yeteneği Hedef Koordinatörü,
Prof. Dr. Türksel Kaya Bensghir – TODAİE, TBD SG2020 Toplum için BT Kazanımları Hedef Koordinatörü
Mehmet Ali İnceefe – Bilgi Güvenliği Akademisi, TBD SG2020 Güven ve Güvenlik Hedef Koord.
Hakan Demirtel – Kalkınma Bakanlığı, TBD SG2020 Birlikte Çalışabilirlik ve Standartlar Hedef Koord.
Erdal Naneci – Kültür Bakanlığı, TBD SG2020 Sayısal Tek Pazar Hedef Koord.
Raportör: Ersin Taşcı – TBD Yönetim Kurulu Üyesi
Türkiye’nin “Bilgi toplumu” olma hedefine ulaşmak yolunda başta Kalkınma Bakanlığı olmak üzere çeşitli bakanlıklar tek tek ya da birlikte çalışmalar yürüterek Bilişim Strateji Belgeleri ve Eylem Planları ortaya koyuyorlar. Bilgi Toplumu Strateji Belgesi ve Eylem Planı, E- Devlet Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Ulusal Siber Güvenlik Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Akıllı Ulaşım Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye Yazılım Sektörü Strateji Belgesi vb. Türkiye’nin “Bilgi toplumu” olma hedefine yönelik ortaya konulan çalışmalar olarak göze çarpıyor. “TBD Sayısal Gündem Türkiye: Türkiye’nin Bilgi Toplumuna Dönüşüm Aksiyonu ve Kamu Strateji Belgelerinin Analizi” panelinde tüm bu strateji belgelerinde yer alan konularla AB Sayısal Gündemi arasındaki benzerliklerin, Dijital Türkiye Platformu’nun öncülüğünde başlatılan TBD SG 2020 Uzmanlık Gruplarının söz konusu strateji belgeleri ile ilgili yapacağı çalışmaların, TBD SG 2020 Uzmanlık Gruplarının sektör paydaşları ile kamu otoritelerinin eşgüdüm halinde çalışmalarını sağlamada üstlendiği misyonun neler olduğu aktarılmıştır. Yapılan değerlendirmelerin ardından mevcut durum şöyle özetlenmiştir:
TBD’ nin 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nın 3. günü TBD Başkanı İ. İlker Tabak’ın, “güvenlik” temalı açılış konuşmasıyla başladı. “Bilgi güvenliği kavramı, internet yokken de gündemdeydi” diyen Tabak, “siber güvenilir kullanıcı” kavramının önemine dikkat çekti. TBD olarak inisiyatif alarak “siber güvenilir kullanıcı” kavramının uygulamaya geçirilmesi için gereken çalışmaları yapacaklarını, çalışmaların Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) ile işbirliği içinde yürütüleceğini açıkladı.
İlerleyen bölümlerde 5 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirilen panellerin katılımcı bilgileri ve içerikleri yer almaktadır.
Oturum Başkanı: Hilmi Develi – TOSYÖV Eski Başkanı, 20. Dönem Denizli Milletvekili
Yalçın Sönmez – TOSYÖV Başkanı
Yavuz Cabbar – ASO Genel Sekreteri
Doç. Dr. Emin Akçaoğlu – 9 Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı, İşletme Bölüm Başkanı
Hülya Küçükaras – Bilgisayar Mühendisi, Danışman, TBD Eski Yöneticisi
Tarık Tüzünsu – Microsoft Genel Müdür Yardımcısı
Raportör: Aslıhan Bozkurt – TBD Bilişim Dergisi
KOBİ’ler daralan iş gücü piyasası içerisinde, istihdam ve katma değer yaratma açısından özel bir yere sahiptir. Girişimciliğin kurumsal bir nitelik kazanması KOBİ’lerin çatısı altında gerçekleşirken KOBİ’lerdeki yenilikçi yaklaşımlar, inovasyon ve Ar-Ge’yle katma değer yaratan ürün geliştirme çabaları, mevcut durum, sorunlar, destekler ve çözüm önerileri “KOBİ, Teknoloji, Rekabet Edilebilirlik” panelinde ele alındı.
Panelde, KOBİ’ler ve start-up’larda teknoloji, inovasyon ve kamu politikalarıyla destek anlamında çok yol alındığının söylenemeyeceği belirtilirken destek mekanizmalarının olduğu ancak ulaşımı, seri üretimi ve pazarlanması noktasında çok fazla desteğin bulunmadığı ifade edilmiştir. Üretim yapacak KOBİ’lerin finansman ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri mekanizmaların az olduğuna dikkat çekilirken KOBİ A.Ş. kaynaklarının sınırlı ve yetersiz olduğu belirtilmiştir.
Küresel krizin, KOBİ’leri bilgi teknolojileri (BT)’nden azami ölçüde yararlanmaya itmesiyle başlayan KOBİ’lerde BT’ye geçiş süreci, Türkiye için geç kalınmış bir başlangıç olup BT kullanımında henüz istenen düzeye erişilmemiştir. Oysa BT sektörü KOBİ’leri dönüştürecek her eylemin ekseni olabilecek potansiyeli taşımaktadır. Rekabetin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu günümüzde Türkiye’nin en zayıf yanlarından birisi bilişim sektörü için yaşamsal bir önemi olan işbirliğidir. Yüksek ekonomik büyüme her ne kadar bilişimi de büyütse de böyle bir büyüme sadece donanım ayağı ile sınırlı kalır. Yazılım ve hizmet ayakları güdük kalmışsa sektör güçlenemez, “millileşemez”, ihracatını artıramaz. Bilişimin yazılım ve hizmet ayakları Türkiye’de ancak KOBİ’ler üzerinden gelişip güçlenir.
Bu çerçevede KOBİ’lerin BT ihtiyacının üniversiteler tarafından giderilmesi önem taşımaktadır. Üniversitede geliştirilen ürünün pazarlanması çok daha uzun zaman alırken KOBİ’lerin geliştirdiği ürün daha kolay ticarileştirilebilir.
İçinde bulunduğumuz ve yaklaşık 25 yıl süreceği öngörülen biyoteknoloji çağında “Köy Enstitüleri” gibi “Bilişim Kültürü Laboratuarları” kurmak, organize sanayi bölgelerinde elektrikçi, tesisatçı gibi “bilişim işçisi” de bulundurmak, “Bilişim Kooperatifleri” kurmak uzun dönemde gelişim ve ilerleme için yapılabilecekler arasındadır. Türkiye’nin büyümesinde KOBİ’lerin büyük payı olacağı açıktır. Mevcut durumda sürekli teknoloji satmaya çalışan şirketler KOBİ’lere erişemeyerek tıkanıklık yaratmaktadırlar. AB fonları ya da başka kanallarda çok fazla proje destekleniyor olsa da devletin rekabet etmede yaşanan tıkanıklığı aşmada daha farklı bir tutum takınması gerekmektedir.
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Betül Ulukol – Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı, Ankara Çocuk Koruma Birimi, Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı
Nuran Yardımcı – Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Uzmanı
Prof. Dr. Mutlu Binark – Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi
Şule Karataş – Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi
Melek Bar Elmas – TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı
Raportör: Burcu Türkinan Göktürk
Bilgi teknolojileri alanındaki gelişmeler, kaçınılmaz bir şekilde toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen aileleri de yakından etkiliyor. “Kadın, Çocuk ve Aile Yaşamında Bilişim” panelinde, çocuk, kadın ve tüm ailenin, bilişimdeki gelişmelerden nasıl etkilendiği, kadın, çocuk ve gençler için kazanımları, olumlu ve olumsuz yansımaları, bilişim teknolojilerinin bireylerin gelişim alanlarında nasıl daha efektif kullanılabileceği ve bireylerin korunması gerekiyorsa nasıl korunacağı konuları ele alındı. Panelde, bilişim teknolojilerinin kadınlara, ailelere ve çocuklara katkısını artırmak için neler yapılabilir, bu teknolojik gelişmelere adaptasyon süreci nasıl aşılmalı ve bu teknolojiler kapsamında kadınlar, çocuklar ve aileler açısından muhtemel riskler nelerdir, bu riskleri nasıl en aza indirebiliriz gibi soruların yanıtları arandı.
Panelin ilk bölümünde Nuran Yardımcı, “Avrupa Konseyi’nin bilişimde kadın ve çocuğa bakışı” adlı sunumunu katılımcılarla paylaştı. İnternet kullanımının olumlu etkilerini arttırmak, risklerini azaltmak için Avrupa Konseyi (AK) bünyesinde yapılan BM, ITU, AB gibi Uluslararası örgütlerin ortak düzenleme çalışmalarından ve AK’nin bilişim okur-yazarlığının çocuklar için arttırılması yönündeki çalışmalarından söz edilen sunumda, AK’nin ortaya koyduğu metinlere ve hazırlanan mevzuat maddelerine de yer verildi.
Melek Bar Elmas ise sunumunda “Küresel evrim ve değişim sürecinin internet ve bilgisayardan bağımsız olamayacağını; ayrıca, gençler arasında fırsat eşitliğini yaygınlaştırmak amacıyla oluşturulmuş internet platformlarının bireylerin yetkinlik ve yeteneklerini geliştirdiğini” açıkladı. 5 Aralık tarihinin “Dünya Gönüllülük” günü olduğunun vurgulandığı sunumda başkaları için bedelsiz içerik üretme ekonomisi sistematiğinin geliştirilmesi gerektiği belirtildi. Bilişimin iyi kullanım örneklerine de değinilen sunumda, “Gelecek Daha Net” gönüllü platformu ile profesyonel koçluk, online eğitimler ve kişisel gelişim gibi katma değeri yüksek olan platform tanıtıldı.
Prof. Dr. Binark ve Şule Karataş tarafından “X-Y-Z kuşakları arası sayısal uçurum ve internetin ülkemiz gençleri arasında pasif kullanımı, aktif ve üretken medya okur-yazarlığının geliştirilmesi” konulu sunum gerçekleştirildi. Karataş, kuşak çatışmalarının aynı yaş grubu aralığında olan kuşaklar arasında değil, teknoloji kullanımı açısından eşit olan gruplar arasında değerlendirilmesi gerektiğini, çatışmanın dijital beceri eşitsizliğinden kaynaklandığını anlattı. Binark ise, Unicef Türkiye & Alternatif Bilişim Derneği ortak çalışmalarından, TÜBİTAK Sobag, Internet Society ve EU Kids Online “Çevrimiçi Çocuk” projelerinden söz etti. Sunumda internet kullanımında pasif kullanıcı olunduğu, yeni medya okur-yazarlığı bildirgesinde internet ve medya kullanımında bilgi ve beceri sahibi olunması, medyayı etik ve hak temelli kullanarak aktif ve üretken bir bilişim kullanıcısı olunması gerektiği vurgulandı.
Panelde öne çıkan üç temel görüş aşağıda açıklanmaktadır.
Panelde toplumun kadın, çocuk ya da genç ayrımı yapılmadan tüm bireylerinin bilişim kullanımından olumlu ya da olumsuz etkilenebileceği, bireylerin toplumsal eşitliği göz önüne alınarak değerlendirilmiştir. Pasif bilişim ve iletişim kullanımının yerine katma değerli endüstriyel üretime yönelik kullanımın teşvik edilmesi için bilişim okur-yazarlığının toplumun tüm seviyelerinde geliştirilmesi gereken esas temel olduğu sonucu açıkça görülmüştür. Bilişim okur-yazarlığının gelişmesi ile daha yetkin bireyler ve kendi kendini koruyan bir eko sistem oluşturulabileceğine yönelik tespitler yapılmıştır.
Oturum Başkanı: Levent Karadağ – TBD Yönetim Kurulu Üyesi, Bilişim Atölyeleri Koordinatörü
Dr. Ahmet Müfit Arberk – Hazine Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı
Fikret Kalfaoğlu – GAP Girişim Araştırma ve Gelişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Remzi Durmuş – İletişim ve Girişimcilik Danışmanı
Faruk İnaltekin – Cyberpark Girşimcilik ve İşbirliği Yöneticisi
Ramazan Koç – EB Grup Proje Koordinatörü
Raportör: Birsen Aytaç Işık
Teknolojik gelişmeler, yer, zaman ve mekândan bağımsız bir ticareti ortaya çıkarmıştır. Nesnelerin interneti, 3 boyutlu yazıcılar, arttırılmış gerçeklik, mobil bir dünya, endüstri 4.0… Bu gelişmeler, dünyayı 360 derece yeniden şekillendiriyor. Dünyayı şekillendiren şirketleri ise daha çok gençler kuruyorlar. Genç girişimcileri dinamik olan ülkeler, geleceği yakalayanlar olacak. “Gençlerin Girişimcilik Yol Haritası ve Başarı Öyküleri” panelinde girişimcilik yol haritası, teşvikler ve genç girişimcilik örnekleri yer aldı.
Levent Karadağ, “Dünyanın odaklanması gereken girişimcilik ilkokullarda öğretilmeli. Y kuşağının özgürlük ve girişimcilik hayalleri var. Girişimcinin böyle bir ruha sahip olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Remzi Durmuş, “İşte farklılık yaratmak önemli, bunun için iyi bir fikir, ekip, veri ve hayatla temas gerekiyor. KOSGEB’in önemli bir yeri var” derken, Faruk İnaltekin, Teknoparklar hakkında bilgi verdi. Girişimcilik için desteklerin amaç değil araç olması gerektiğinin vurgulandığı panelde “Ürün odaklı mı müşteri odaklı mı?” sorusunun yanıtının verilmesi önerilirken girişimcinin gerçekten bir problemi çözüyor olması ve mükemmel ürün için beklenmemesi istendi.
Girişimciliğin tanımını yapan Ramazan Koç, “Nasıl girişimci olunmaz”ı anlattı. “Bizden girişimci olmaz” diyen Koç, başarısızlığın nedenlerini şöyle sıraladı:
Bugün girişimciler için sermaye ve uygun kişi ile ekipman anlamında fırsatlar bulunduğunu aktaran Koç, girişimcilikteki riskleri ise şöyle açıkladı:
Dr. Ahmet Müfit Arberk, Hazine Müsteşarlığı ile Bireysel Katılım Yatırımcısı (BKY) Ağları arasında imzalanan Bireysel Katılım Sermayesi Sistemi’nden söz ederek girişimci fikri olan insanlara sistem sayesinde fon yaratılmasını önerdi ve BKY Ağı ile girişimcilerin buluşması gerektiğini vurguladı.
12 Ekim 2015 tarihinde faaliyetlerine başlayan GAP Girişim Araştırma Geliştirme İş ve Yatırım Profesyonelleri Derneği ile ilgili bilgiler veren Fikret Kalfaoğlu “Para devletin ama hayat sizindir. Bilgi altından daha değerli” diyerek, girişimcilerin “zihin geliştirme”, “deneyim”, “dalgayı yakalama”, “sıkıntıdan kurtulma”, “fırsatları kullanma” gibi anlayış ve yaklaşımı değiştirmeye dayanan çabalar içinde olmaları gerektiğini söyledi.
Oturum Başkanı: Dr. Ziya Karakaya – Atılım Üniversitesi
Oğuz İçoğlu – TUBİTAK BİLGEM YTE Bulut Bilişim ve Büyük Veri Analiz Sistemleri Bölüm Yöneticisi
Bülent Yıldız – Türk Telekom Grup Bulut Servisleri Grup Müdürü
Berna Kulaksız – Türk Telekom Grup Bulut ve Katma Değerli Servislerden Kıdemli Müdürü
Sedat Zencirci – Oracle Teknoloji Satış Danışmanlığı Direktörü
Tarık Tüzünsu – Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı
Kamer Gürbakır – IBM Kamu Sektörü ve Ankara Bölge Müdürü
Raportör: Bora Güngören
Her bir katılımcının kendi kurum veya kuruluşunun bulut alanındaki etkinliklerini ve kısa vade planlarını aktarma fırsatı yakaladığı panelde TÜBİTAK’ın B3Lab projesi ile bulut araştırmalarını yapmak ve yaygınlaştırmak çalışması içinde olduğu aktarılmıştır. Bununla birlikte, daha çok özel sektördeki bulut hizmet sağlayıcıların (BHS) farklı segmentlerdeki müşterilerine (kamu, büyük ölçekli özel sektör ve KOBİ’ler) ne tür hizmetler sunmakta oldukları ve bu hizmetlerin tasarlanması, tanıtımı ve sunumu aşamalarında ne gibi sorunlarla karşılaşıldığı konuları açıklanmıştır. Panelde öne çıkan üç temel görüş aşağıda yer almaktadır.
Bulut bilişimin geleceğin ana mecrası olduğu ve bulutun kaçırılmaması gereken tren olduğu konusu tüm konuşmacılar tarafından vurgulanmıştır. Dolayısı ile bilişim ile ilgili tüm konuların aslında bulut merkezli olarak yeniden tartışılması ve özel sektörün kendi iş yapış biçimlerini buluta göre yeniden düzenlemesinin gereklilik haline geldiği belirtilmiştir. Buna ek olarak buluta uyum sağlayamayan özel sektör bilişim şirketlerinin yok olma riski bulunduğu hatırlatılmıştır. Bu tartışmanın bir parçası olarak buluta dönük yetkinlikleri olan insan kaynağı yetersizliğinin çok ciddi bir kısıtlayıcı olduğu ortaya konmuştur. Bu konuda Türkiye’de çok az sayıda üniversitede doğrudan ders verildiği, özel sektör eğitim hizmet sağlayıcılarının ise hizmet düzeyinin bu konuda yetersiz kaldığı belirtilmiştir.
Büyük ölçekli bulut hizmet sağlayıcılarının (BHS) alt yapıya dönük hizmet sunumu konusunda eşdeğer bir konuma gelmeye başladığı ve fiyat rekabeti dışında bir rekabet modeline gereksinim oluşmakta olduğu görülmektedir. Dolayısı ile BHS’ lerin giderek büyümesi beklenen Servis olarak Yazılım (Software as a Service – SaaS) pazarında değişik ölçekteki yazılım firmaları ile işbirliğine gitmesi ve onlarla birlikte sektörel çözümler üretebilmelerinin önemi ortaya konmuştur. Bu arada Uygulama Programlama Arayüzü (Application Programming Interface – API) ekonomisinin yurt dışındaki etkisinin Türkiye’de de görülmeye başlayacağı, dolayısıyla aracılık iş modelinin de yerleşmeye başlayacağı öngörülmüştür. Ancak bu konunun diğerlerine göre daha uzun bir zaman içinde dikkat çekeceği söylenebilir.
Bu konuda BHS’lerin uyduğu standartlar olup olmadığı ve varsa ne kadar uydukları, standartlara uymanın son kullanıcı açısından anlamlı bir güven sağlayıp sağlamadığı ve BHS’lerin üçüncü taraf denetimine açık olup olmadığı tartışmanın merkezinde yer almıştır. Telekom hizmet sağlayıcı durumunda olan BHS’lerin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nca bazı kapsamlı denetimlerden geçtiği ancak bu denetimlerin içeriğinin buluta özelleşmiş olmadığı, diğer BHS’lerin ise mevzuat ile zorunlu tutulan bir denetime tabi olmadıkları bir durum yaşandığı ortaya konmuştur. Dolayısıyla Türkiye’deki BHS’lerin kendi iyi niyetleri ve itibarlarını korumak kaygısı ile veya yurt dışı ve özellikli müşteri sektörleri (örneğin bankacılık) ile olan bağlarından dolayı zorunlu tutulduğu için güvenlik alanına yöneldiği görülmüştür. Son kullanıcının BHS’yi denetleme, tercih ettiği üçüncü kişiye denetletme, hizmetin güvenlik yönüne dönük bir kanıt talep etmesi konusunda ise bir faaliyet olmadığı ortaya çıkmıştır.
Oturumda öne çıkan üç konudan ikisinin öncül (kaçınılmazlık ve güvenlik) diğerinin (aracılık) ise sonuç olarak değerlendirildiği panelde öncüllere ve sonuca ilişkin olarak yapılan açıklamalar aşağıda yer almaktadır.
Oturum Başkanı: Nezih Kuleyin – Dijital Oyunlar Federasyonu Üyesi, TBD Eski Başkanı
Prof. Dr. Veysi İşler – ODTÜ Öğretim Üyesi
Buğra Yılmaz – Gençlik ve Spor Bakanlığı
Ali Erkin – Dijital Oyunlar Geliştiriciler Derneği Başkanı
Hasan Çolakoğlu – Riotgames Ülke Müdürü
Raportör: Cumhur Ercan
Dünyanın en çok kazanan şirketleri “dijital oyun” şirketleri olurken artık dünyada eğitim de oyun tabanlı olmaya başlamıştır. Dünya çapında kurumlar, oyunlara reklam vermektedirler. Akıllı telefonlarla sürekli bağlantı durumunda olmak mümkün olup, en çok zaman “dijital oyunlara” ayrılmaktadır. “Dijital oyunlar dünyası nedir? Dünya çapında bir oyun geliştirmek için yol haritası ve başarılı örnekler, yeni dünyada “oynayan” değil “oyun kurucu” olmanın adımları nelerdir?” bu soruların yanıtları “Dijital Oyunlar ile Dünya Yeniden Şekilleniyor” panelinde ele alındı.
Oyun sektörünün Türkiye açısından önemli olduğu ve yıllık 100-200 milyon dolarlık bir ihracat pazarı oluşturduğunun belirtildiği panelde, diğer pazarlarda daralmalar olurken bu pazarda büyüme olduğuna dikkat çekildi.
10-15 yıl kadar önce e-öğrenme trendinin yükselmeye başladığı görülürken, günümüzde eğitim içeriklerinin oyun konsepti ile sunulduğu görülmektedir. Her ne kadar “oyun” öğrenmenin bir parçası olsa da eğitim amaçlı içerikler ile oyun ayrımına dikkat etmek gerekmektedir.
Mevcut durumda Türkiye’deki oyun geliştiriciler iyi bir ivme kazanmıştır. Ekonomi Bakanlığı’nın 2012 tebliğinde oyunlar desteklenmiş ve her tebliğde yer alarak pek çok destek paketi çıkarılmıştır.
Türkiye bu alanda 2014 yılında 200 milyon dolarlık ihracat yapmıştır. Oyun üreticileri firmalarının ihracatı 2015 yılı sonu itibari ile 400 milyon dolara yaklaşmış ve bir önceki yıla göre ikiye katlanmıştır. Bu gelişmelerin artarak devam edeceğinin bilincinde olarak, Türkiye önümüzdeki yıl Almanya’da yapılacak olan GAMESCOM fuarında ana sponsor ve partner olarak destek vermiştir. Buradaki temel amaç Türkiye olarak stant açarak ülkemizin oyun geliştirmedeki yerini daha iyi gösterebilmek ve 10 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmektir. Bunlara ek olarak, 2015 yılına kadar ulusal bilişim stratejilerinde yer verilmeyen “oyun ve oyun geliştirme” 2015 yılından itibaren ulusal bilişim stratejilerinde yerini almıştır.
Geliştirilen oyunlar kullanıcıları–oyuncuları doğrudan etkileme özelliğine sahiptir. Bu bakımdan konu ile ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Çocuk gelişiminde oyunların olumlu etkileri olduğu bilimsel bir gerçektir. Gelecek hayatlarında başarılı birer birey olarak (örn. iyi bir mühendis, cerrah, vb.) toplumsal fayda yaratabilmeleri açısından çocukların oyun oynamaları gerekmektedir. Günümüzde hemen hemen tüm cihazların arayüzlerinin oyun gibi olduğu düşünülürse, çocukların oyuna teşvik edilmelerinin olumlu sonuçları olacağı açıktır. Bu açıdan ailelerin dikkat etmeleri gereken konu destekleyici yaklaşımları ile denetleyici tutumlarını dengeleyerek, çocukların temel sorumluluklarını yerine getirmelerini, spor ve fiziksel aktivitelerini yapmalarını sağlamaktır. Oyunların çocuklara etkisi konusunda önemli bir diğer husus oyun oynayan çocuğun yaşı ve bunun tespit edilmesidir. Bu konudaki çalışmalar ise halen devam etmektedir.
Türkiye oyun oynayan bir ülke olarak, uluslararası sıralamalarda İngiltere, Almanya ve birçok gelişmiş ülkenin önünde yer almaktadır. Kamu ve özel sektörce konmuş hedefler ile tüketen toplumdan üreten topluma geçmek mümkündür.
Teşvik ve desteklerin verildiği oyun sektöründe en büyük sorun yetişmiş eleman eksikliği olmakla beraber konu ile ilgili üniversiteler ile görüşmeler sürmektedir.
Oturum Başkanı: Selçuk Kavasoğlu
Nurcan Özyazıcı Sunay
Dr. Nergiz Ercil Çağıltay
Dr. Altan Özkil
Mehmet Yılmazer
Sedat Zencirci
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Ankara Şubesi; sektörel bütünleşme anlayışı kapsamında bilişim sektörünün çözüm gerektiren konularına birlikte çözüm bulmak amacıyla yaptığı çalıştayların sonuçlarını ve göreve başladığı günden beri yapılan çalışmaları katılımcılarla birlikte değerlendirmiştir.
Oturum Başkanı: Abdullah Raşit Gülhan – SİNERJİTÜRK Etkin İş ve Güç Platformu Başkanı
Kani Hacıpaşaoğlu – HAVELSAN Siber Güvenlik Direktörü
Ömer Korkut – Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret – STM A.Ş Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Ali Rezaki – TÜBİTAK BİLGEM SGE (Cybersecurity Enstitüsü) Uzmanı
Prof. Dr. Betül Ulukol A.Ü. Tıp Fak. Öğretim Üyesi, Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği
Ali Yazıcı – ASELSAN Kripto ve Bilgi Güvenliği Müdürü
Raportör: Hülya Yardımoğlu
Günümüzde bilgisayar, akıllı telefon, tablet bilgisayar gibi herhangi bir cihaz kullanan kişiler ve bu altyapıya sahip ve/veya kullanan kurumlar artık siber güvenlik sorunlarının muhataplarına dönüşmüş durumdadır. Özellikle Türkiye’nin dünya genelinde siber saldırıya uğrayan ve siber saldırı başlatan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığı göz önüne alındığında “siber güvenli yaşam” kritik bir hal almaktadır. Gerek kamu, gerek özel sektörde siber güvenlik açısından kurumsal ve bireysel düzeyde gerekli özenin gösterilmediği, gerekli önlemlerin alınmadığı da bilinmektedir. “Siber Güvenli Yaşam: Siber Güvenliğin Teknik ve Hukuki boyutunda son gelişmeler” açık oturumunda, siber güvenlik farkındalığı, siber güvenlik önlemleri, siber güvenlik uzmanlığı ve eğitimi, yerli siber güvenlik donanım ve yazılım sektörü, siber güvenlik mevzuatı ve eko sisteminin oluşturulması konuları tartışıldı.
Açık oturumda güvenli internet kullanımının önemi vurgulanarak, çocukların siber ortamda kontrolsüz, bilinçsiz olarak dolaşmalarının onları istismara açık hale getirdiği, dünyada çocukların çevrimiçi etkinliğine ve kullanımlarına ilişkin iki yaklaşım olduğu belirtildi. Buna göre, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) çocukları bu alanda kısıtlama, denetleme ve kontrolü benimsediği; Avrupa Birliği’nde (AB) ise bunun kişisel bir hak olduğu, kısıtlanamayacağı ancak, zarar görmemeleri için önlemler alınması görüşünün savunulduğu olduğu açıklandı.
Verilen bilgilere göre, 2014 yılında Çocuk ve Bilgi Güvenliği Kongresi, 2015 yılında Çocuk ve Gençlerin Mobil Ortamda Güvenliği Sempozyumu gerçekleştirilmiş olup, 2016 yılında ise Dijital Oyunların Güvenliği Sempozyumu bu alanda düzenlenecek önemli etkinlikler arasında yer alacak. Oturumda, çevrimiçi etkinliklerin çocuklar üzerindeki yadsınamaz olumlu etkilerinden dolayı siber ortamda zarar görmemeleri için bu trafikte nasıl dolaşmaları gerektiğinin öğretilmesinin önemli olduğuna dikkat çekilerek, çocuklarını eğitebilmek için önce ebeveynlerin bilinçli, güvenli ve etik kullanıcı olmaları vurgusu yapıldı.
Siber güvenliğin bireysel, toplumsal ve kurumsal olarak her alanda hayatımızı etkileyen yatay bileşen olduğu kaydedilen oturumda, Türkiye’nin, siber saldırı yaratan ve saldırıya uğrayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer almasının, “güvenli internet” kullanımının bilinmemesi ve lisanssız ürün kullanılmasından kaynaklandığı ifade edildi.
Siber güvenliğin ülke genelinde sürdürülebilirliği için, ulusal seviyede siber güvenlik ekosisteminin oluşturulması ve siber güvenlik farkındalığının yaratılmasının önem taşıdığına işaret edilen oturumda, ayrıca şu görüşler dile getirildi:
Siber güvenlik farkındalığı, sadece eğitim olarak algılanmamalı ve farkındalığa ilkokul seviyesinde başlanmalıdır. Bu alanda düzenlenecek konferans ve seminerler farkındalık yaratmada çok önemlidir. Yüzde 100 güvenliğin mümkün olmadığı düşünüldüğünde risklerin yönetilebilmesi öğretilmeli; iyi ağ bilgisi, programlama ve sistem analistliği üzerine siber güvenlik eğitimi alınmalıdır. Mevcut durumda siber güvenlik farkındalığı oluşturmak için çeşitli kurum, kuruluş ve dernekler tarafından kamp, olimpiyat, eğitim ve konferanslar düzenlenmektedir.
Açık oturumun sonucu olarak ortaya konan görüş ve öneriler aşağıda yer almaktadır.
Oturum Başkanı: İ. İlker Tabak – TBD Başkanı
Mustafa Akgül – İNETD
Ceren Ünal – ISOC-TR (İnternet Derneği)
Melek Bar Elmas – Gelecekdaha.net ve TOBB Türkiye Yazılım Meclisi
Emrehan Halıcı – TZV ve e-Parti Bşk.
Aydın Kolat – TBV Ankara Temsilcisi
Salih Özçifçi – TBD YK Üyesi
Erdal Naneci – TBD DK Üyesi
Prof. Dr. Alim Işık – MHP Kütahya Mv. (23-24. Dönem)
İsmail Burak İmrek – HDP Bilişim Kom.
Selçuk Mart – HDP
Mustafa Ünver – BGD DK Üyesi
Fikret Kavzak – TBD İzmir Şb. Bşk.
Ersin Taşçı – TBD YK Üyesi
Rahmi Aktepe – TBD YİK Bşk.
Bu oturumda, bilişim sektörünün önde gelen STK’ları ile TBMM’de grubu bulunan siyasi parti temsilcileri bir araya gelerek sektörün ve ülkenin gündemindeki konuları değerlendirmişlerdir.
TBD Başkanı İ. İlker Tabak, verdiği bilgilerle, TBD tarafından Şubat 2015’te kamuoyu ile paylaşılan Siyasi Partilerden Beklentiler Raporu’nun içerdiği 47 maddeden 34’ünün, 64. Hükümet Programında yer alan maddelerde karşılık bulduğunu belirtmiştir. Bu durum bilişim sektörü adına bir başarı olarak görülmekte olup, sektördeki işbirliğinin güçlendirilerek sürdürülmesi gerekmektedir.
TBD YİK Başkanı Rahmi Aktepe, eskiden STK’ların gündemi belirlediğine, işbirliği kültürünün daha sıkı olduğuna değinerek, bu toplantıya davet edildiği halde gelmeyen STK’ları ve siyasi partileri anımsatıp siyasi partilerin ilgisinde azalma olduğunu belirtmiştir.
Melek Bar Elmas, yazılım konusunun önemine dikkat çekerek, siyasi partilerin programı uygulayıp uygulamayacakları konusundaki endişesini ve ortak ses vermenin gerekliliğini dile getirmiştir.
Siyasi parti temsilcilerinden Prof. Dr. Alim Işık, STK’lar tarafından hazırlanan raporlara teşekkür ederek, BT sorunlarını ve bilişimi önemsedikleri için bu toplantıya Genel Başkan’larının talimatıyla katıldıklarını açıklamıştır. Konuların TBMM zemininde ele alınması için çalışacaklarını söyleyen Işık, 64. Hükümet Programında çok sayıda maddenin bilişim sektörünün taleplerine karşılık gelmesinin TBD’nin başarısı olduğunu belirtmiştir.
Selçuk Mart ve İ. Burak İmrek ise partilerinin genç bir parti olduğunu, bilişim alanındaki gruplarının da yeni olduğunu belirterek; çalışan sorunları, teknoparklara ilişkin sorunlar, yazılımcıların iş güvenliği ve iş sağlığı konuları ile beraber anayasa değişikliğinde internetin anayasal hak olarak görülmesi için çalışacaklarını açıklamışlardır.
Emrehan Halıcı, toplantılarda bulunmayanlara yaptırım uygulanması gerektiği düşüncesini paylaşarak, bu platformlara katılmayan partileri eleştirmekten kaçınmamak gerektiğini ve sektörün dik durmasının önemli olduğunu belirtmiştir.
TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda gerçekleştirilen bildiri oturumları, bildiri başlıkları ve yazar bilgileri aşağıda yer almaktadır.
Oturum Başkanı: Y. Doç. Dr. Altan ÖZKİL
Oturum Başkanı: Y. Doç. Dr. Çiğdem TURHAN
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ziya AKTAŞ
Oturum Başkanı: Y. Doç. Dr. Gül TOKDEMİR
Oturum Başkanı: Dr. Ali ARİFOĞLU
Oturum Başkanı: Prof. Dr. İbrahim AKMAN
TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı, davetliler, ödül sahipleri ve sponsorların katılımıyla gerçekleşen kapanış töreni ile tamamlanmıştır. Kapanış programı aşağıdaki gibidir.
TBD’nin bu yıl 17.sini düzenlediği Bilimkurgu Öykü Yarışması’nın kazananlarına ödülleri verilmiştir. Birincilik ödülünün sahibi, “Eşçip” adlı öyküsüyle Burçin Tetik olurken, ikincilik ödülünü Tevfik Uyar, üçüncülük ödülünü ise Özgür Tırpan, “Tarak” adlı öyküsüyle almıştır. Emel Altay’ın “Laleli’den dünyaya… Laleli’den dünyaya…” ve Akın Çokuğurluel’in “Ütopya” adlı öykülerine mansiyon ödülü verilirken bu yılın en genç finalisti olan Ruken Asya Çiftçi, “Durdu” adlı öyküsüyle jüri özel ödülünü almıştır.
Bilişimde Yıldönümü Yaşayanlar ve Yaşatanlar 2015” ödüllerinin sahipleri aşağıda sıralanan kuruluşlar olmuştur.
“Bilişim 2015 Hizmet Ödülleri Kategorileri” ise şunlardır:
TBD 32. Ulusal Bilişim Kurultayı’nı destekleyen sponsor firmalara teşekkür plaketlerini sunmuştur. Etkinlik sponsorlarının listesi aşağıda yer almaktadır.
Katılım Sponsorları
BİLİŞİM LTD., BİLTEN, EGO, ETGİ GRUP, FİLİZ ESER DANIŞMANLIK, HORİZON, İNNOVERA, MENTİON AJANS, ORAN TEKNOLOJİ, SİBEREST, TECHNOPC, TNBKEP, TRİNOKS, VECTOR, TÜRKKEP, ZTE, BTPRO, LANDE
Ürün ve Hizmet Sponsorları
ARUBA, EGA, FOKUS AKADEMİ, GLOBALNET, SIS BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ, KAYSPERSKY, MİNYATİP, ORACLE, PROFELİS, RICOH, VERİYUM
Teknoloji Ana Medya Sponsoru
BT HABER
Medya Sponsorları
BİLTEK HABER, BT DÜNYASI, BTNET, EKONOMETRİ, İCTMEDYA, KOBİEFOR, RADYOODTÜ, RADYO VİZYON, TELEKOM, TELEPATİ, TV6, TURKİNTERNET.COM,
Kahve Sponsoru
TEKNOPARK